Bu bölümde Sanatçı ve Araştırmacı-Yazar Belkıs Balpınar, Prof. Dr. Marcus Graf ile ISTANBUL’74 tarafından Maçakızı iş birliğiyle gerçekleştirilen açık hava retrospektif sergisinin oluşum süreci, çalışmalarının kavramsal açıdan nasıl ele alındığı ve günümüze kadar olan evrilişi hakkında konuşuyor.
“Ben kendimi tekstil ile ifade edebiliyorum. Kendimi onunla sınırlamak da hoşuma gidiyor bir yerde. Onun sınırlamalarıyla bazen kendimi daha minimalist bir tarzda ifade edebiliyorum. Mesela tuval üzerinde karmaşık her türlü karmaşık çizimi yapabilirsiniz. Ama tekstil doğası gereği buna izin vermez. Bu yönlendirme benim zaman içinde hoşuma gitmeye başladı. Önce kızıyordum ve beni limitliyor diye desenlerimi ona göre tasarlıyordum ama sonra baktım ki bunu yapamaya yapamaya sonunda bir gün aniden şimşek çarptı Arşimed gibi. İpleri boş bırakıp bir kısmını dokumadan bırakmak, “dokumama”.”
“Dokumadan boşluğun üzerine desenleri yaptığınız zaman çok büyük kolaylıkla her türlü deseni yapabiliyorsunuz. Bu benim için bir kaçış noktası oldu. Bir kurtuluş noktası oldu. Özgürlük noktası oldu. İstediğimi istediğim gibi çizebiliyorum artık.”
-Belkıs Balpınar, Sanatçı, Araştırmacı-Yazar